Giorgio Agamben, Pinokyo’da keskin felsefi bakışını Carlo Collodi’nin ünlü on dokuzuncu yüzyıl romanına çeviriyor. Onun için Pinokyo’nun maceraları hayatın kendisine açılan bir tür eşiktir. Haylaz kukla, tıpkı insanlar gibi iki dünya arasında sıkışmış kalmıştır. Karşısında iki seçenek vardır: ya otoriteye teslim olmak ya da kendi varoluş biçimine inatla sarılarak yoluna devam etmek. Agamben’in bu klasik metne getirdiği ustalıklı yorumdan anlarız ki varoluşun gizemini ancak farkında olmadan içimizde taşıyabiliriz ve bunun için de kadim ama yanı başımızdaki herhangi bir bilinmezlikle bir arada yaşamayı başarmamız gerekir. Collodi’nin erken basımlarından alınan çizimlerle zenginleştirilmiş bu özel edisyon, okuru her seferinde başka bir katmanda düşünmeye davet ediyor.
İçindekiler | Kitaptan Bir Bölüm | Yayıma Hazırlayanın Sonsözü
₺300.00 ₺240.00
Giorgio Agamben, 1942’de, Roma’da doğan, felsefeci, hukukçu ve edebiyatçı kimliğini bir arada taşıyan filozof. Walter Benjamin’in eserleriyle kurduğu yakınlık, özellikle dil, tarih ve eleştiri anlayışını derinden etkiler. Felsefi yaklaşımında, kavramların hem tarihsel kökenine hem de güncel rolüne odaklanır. Michel Foucault’nun biyopolitika kavramını ve Carl Schmitt’in egemenlik teorisini yeniden yorumlayarak “açıklık,” “çıplak hayat,” “istisna hâli” ve “Homo sacer” gibi kavramlarla modern siyasetin örtük mantığını açığa çıkarır. Agamben’e göre modern iktidar, yaşamı koruma iddiasıyla yönetirken onu askıya alma hakkını da elinde tutar. Bu yüzden, hukuk ile şiddet, düzen ile istisna, yaşam ile siyaset arasındaki sınır her zaman bulanıktır; egemenlik, tam da bu belirsizlikte işler. Politikanın yapısını ifşa etme çabası, onu çağdaş felsefenin en etkili isimlerinden biri kılar. Felsefesi yalnızca siyasal değil; aynı zamanda etik, teolojik ve estetik boyutlar taşır. Antik felsefe, Hıristiyanlık teolojisi ve modern hukuk arasındaki bağlara kafa yorar. Yaşamı boyunca Avrupa’nın önde gelen üniversitelerinde ders vermiştir; yalnızca felsefeye değil; teoloji, hukuk, edebiyat ve sanat tarihine de yayılan disiplinlerarası bir külliyat oluşturmuştur. Düşüncesi, yalnızca teorik değil, somut siyasal yapıların ve krizlerin çözümlemesine yöneliktir. Güncel politik krizlere dair müdahaleleri onu çağdaş bir düşünsel aktör hâline getirmiştir. Eserlerinden bazıları: Il corpo della lingua, L’ultima mano all’ebbrezza, Horkos. Il sacramento del linguaggio. Archeologia del giuramento, L’irrealizzabile. Per una politica dell’ontologia, Pinocchio, La follia di Hölderlin, Il Regno e il Giardino, Creazione e anarchia, Che cos’è la filosofia?, Il fuoco e il racconto, La Chiesa e il Regno, Che cos’è il contemporaneo?, Ninfe, Che cos’è un dispositivo?, Il giorno del giudizio, Image et mémoire, Per una filosofia dell’infanzia, Mezzi senza fine, Homo sacer. Il potere sovrano e la nuda vita, La comunità che viene, La fine del pensiero.