Mesih Karşıtı: Hıristiyanlığa Lanet

0 out of 5

120,00 84,00

Mesih Karşıtı Nietzsche’nin yalnızca kendi kültürüne yönelttiği bir meydan okuma değildir, evrenseldir. Zira teşhis edilen, bu çağ ve bu coğrafyada da iyi tanıdığımız, dünyaya alacaklı gibi gelmiş hınçlı tavırdır; bu tavrın, en ulvi kavramların arkasına saklanmasıdır; bu tavırdakilerin bir yandan yaşadığımız gerçekliği kötüleyip diğer yandan da yaşadığımız dünyanın ihyasını, gerçekliğin ötelerinde olduğunu iddia ettikleri bir âlem adına engellemesidir. Nietzsche’ye göre her şey altüst olmuştur, bir “din adamı” tipi yaşamda güzel olan ne varsa “şer” ilan etmektedir. Nietzsche bunu değiştirmek ister. Dolayısıyla, Mesih Karşıtı, Nietzsche’nin ilk düşündüğü başlıkla Umwerthung aller Werthe, “tüm değerlerin tepetaklak edilmesi”dir; yaşamın, doğanın, canlılığın, dansın, neşenin, kahkahanın, beden onayının, müziğin, bilimselliğin insan yaşam ve kültüründe en tepelere yerleşmesini sağlamak, hayata “evet” demektir.


Bu çeviri Nietzsche çalışmalarında standartlaşan Kritische Studien Ausgabe’nin 6. cildinde yer alan Der Antichrist ile uyumlu olarak basılmıştır. Dolayısıyla okura referanslar standart hâliyle KSA 6 ve ilgili sayfa numarasıyla işaret edilmektedir. Okur kitapta hem ilgili sayfayı böylece kolayca bulabilir hem de uluslararası standartlaşmış referanslarla ilerleyebilir.

Çevirmenin Çeviriye Dair Notları ve Terim Tercihleri

  • Yazar: Friedrich Nietzsche
  • Başlık: Mesih Karşıtı: Hıristiyanlığa Lanet
  • Kitabın Özgün Adı: Der Antichrist: Fluch auf das Christentum
  • ISBN: 978-625-99675-4-7
  • Almanca Aslından Çeviren: A. Onur Aktaş
  • Editör: Talha Dereci
  • Redaktör: İdil Yavuz
  • Dizi Kapak Tasarımı: Esen Karol
  • Kapak Resmi: Nicolas Poussin, A Dance to the Music of Time (1634-6) Wallace Collection, Londra.
  • Sayfa Tasarımı: Turgut Üneli
  • Sayfa Sayısı: 224
  • Kitap Boyutları: 13,5 x 21 cm.
  • Basım Tarihi: Eylül 2023 [1. Basım]
  • Dizi Bilgisi: Akademim – 018 | Felsefe – 004

Açıklama

Friedrich Wilhelm Nietzsche, Alman klasik dilbilimci ve filozof. Eğitiminin ardından yirmi dört yaşında Basel Üniversitesi’nde klasik filoloji doçenti olarak göreve başladı. On yıl sonra sağlık nedenleriyle görevinden istifa etti. O andan itibaren, iklim koşullarının sağlığı üzerinde olumlu etkisi olabileceği yerler aramak üzere, çoğunlukla İtalya ve İsviçre’ye seyahatlerde bulundu. Arthur Schopenhauer’ın eserleri genç Nietzsche üzerinde büyük bir etki yarattı; Nietzsche en başından itibaren Schopenhauer’ın öğretilerinin özünden ziyade özellikle onun bir filozof olarak oluşturduğu örneğe, yani hayatı samimiyetle ve çağının dogmalarından çok ötelerde –ve bu anlamda da “zamansız”ca (unzeitgemäßen)– değerlendiren bir düşünüre hayranlık duyuyordu. Genç Nietzsche için bir diğer önemli etki kaynağı da Wagner’di; Nietzsche, ilkin onun düşüncesi ve müzikal dramasını takdir etmekteyken daha sonra onu müzikal bir décadent olarak görmüş ve ondan uzaklaşmıştır. Ralph Waldo Emerson, Lord Byron ve Friedrich Hölderlin gibi yazarlardan etkilenmiştir; fakat Ernst Ortlepp, Max Stirner ve Genç Hegelciliğin onun düşüncesi üzerindeki etkisinin boyutu ise tartışmalıdır. Arkadaşları arasında Jacob Burckhardt ve Franz Overbeck gibi çağının önemli isimleri vardır. Tolstoy ve Dostoyevski gibi ünlü yazarlardan Lecky gibi daha az bilinen yazarlara kadar edebiyat dünyasından pek çok kişinin muhtelif çalışmaları onun düşüncelerini etkilemiştir. Eserleri statükocu ahlak, din, felsefe, bilim ve sanat biçimlerine yönelik keskin eleştiriler içermektedir. Çağdaş kültür onun gözünde antik Yunan kültüründen daha zayıftır. Nietzsche’nin saldırılarının yinelenen hedefi her şeyden önce Batı metafiziğinin temelleridir. Düzyazıları, şiirleri ve Also sprach Zarathustra’nın patetik-lirik tarzı ona sadece bir filozof olarak değil bir edebiyatçı olarak da tanınırlık kazandırmıştır. Bestecilik çalışmaları da olan Nietzsche, felsefe alanında düşüncelerini ifade ederken kendine özgü üslubuyla yerleşik kalıpların çok ötesinde durmaktadır. Nietzsche, ortaya koyduğu felsefe ile hayatı onaylamaya yönelik yeni bir felsefi anlayışın ve yaşam felsefesinin kurucusu olarak kabul edilmektedir. Kırk beş yaşından itibaren, kendisini çalışamaz ve iş yapamaz hâle getiren zihinsel rahatsızlıklardan muzdarip olmuştur. Hayatının geri kalanını önce annesinin, sonra da kız kardeşinin yanında geçirmiş ve elli altı yaşında ölmüştür. Eserlerinden bazıları şunlardır: Die Geburt der Tragödie aus dem Geiste der Musik; Über Wahrheit und Lüge im aussermoralischen Sinne; Philosophie im tragischen Zeitalter der Griechen; Unzeitgemässe Betrachtungen; Menschliches, Allzumenschliches – Ein Buch für freie Geister; Morgenröte – Gedanken über die moralischen Vorurteile; Die fröhliche Wissenschaft; Also sprach Zarathustra: Ein Buch für Alle und Keinen; Jenseits von Gut und Böse – Vorspiel einer Philosophie der Zukunft; Zur Genealogie der Moral – Eine Streitschrift; Der Fall Wagner; Götzen-Dämmerung, oder, Wie man mit dem Hammer philosophiert; Der Antichrist – Fluch auf das Christentum; Ecce homo – Wie man wird, was man ist; Nietzsche contra Wagner.

Hoşunuza gidebilir…