Dönüşüm

Gregor Samsa’nın böceğe dönüşmesi bir yabancılaşma hikâyesi değildir. Dönüşüm, insanı hayvandan ayıran bir mecaz ya da alegori olarak okunamaz; tıpkı Kafka’nın köpekleşme, böcekleşme ya da maymunlaşma hikâyelerinde olduğu gibi burada da bir fabl anlatısı yoktur. Gregor, bir hayvanın yaşamını taklit etmez; tersine, insanın kendi içindeki hayvansı katmanla yüzleşmesini sergiler. Kafka’nın ifadesiyle, “hayvan bize insandan daha yakındır”, ancak insanın kafesi dışarıdan görünmez. Her hareketine eşlik eden o görünmez parmaklık içselleşmiştir artık. Dönüşüm, insan ile hayvan arasındaki bu yakınlığın ve aynı zamanda korkunç yarığın, olgunlaşmanın değil; bir çözülüşün, insan olmanın ağırlığı altında ezilmenin hikâyesi. Varoluşun sınırlarında yankılanan sessiz ve güçlü bir trajedi.

Kitaptan Bir Bölüm | Sonsözden Bir Bölüm

  • Yazar: Franz Kafka
  • Başlık: Dönüşüm
  • Kitabın Özgün Adı: Die Verwandlung (1915)
  • Kaynak Edisyon: Gesammelte Werke, Anaconda Verlag (2012/2023)
  • ISBN: 978-625-92583-3-1
  • Almanca Aslından Çeviren: Regaip Minareci
  • Editör: Talha Dereci
  • Redaktör: M. Utku Yeşilöz
  • Sonsöz: Özgür Taburoğlu
  • Kapak Resmi: Ön: Mike Prince (2020), Arka: Oliver Roos (2019).
  • Sayfa Tasarımı: Turgut Üneli
  • Sayfa Sayısı: 84
  • Kitap Boyutları: 13,5 x 21 x 0,60 cm.
  • Ağırlık: 90 gr.
  • Kağıt Bilgisi: 65 gr. Holmen – Renkli Basım
  • Cilt Bilgisi: 230 gr. Amerikan Bristol
  • Basım Tarihi: Kasım 2025 [1. Basım]
  • Dizi Bilgisi: Akademim-66 | Edebiyat-10 | Öykü-01

100.00

Franz Kafka, Almanca yazan Çek asıllı bir yazar. Eserlerinde absürtlük ile gerçekliği iç içe geçirerek benzersiz bir edebi atmosfer yaratmıştır. Çocukluğunu otoriter babasının gölgesinde, sessiz ve içe dönük bir şekilde geçirdi. Başarılı bir öğrenci olarak Prag Devlet Kolejinden mezun olduktan sonra kısa süreli bir kimya denemesinin ardından hukuk eğitimi aldı. Karl Üniversitesinde tarih, sanat tarihi ve Alman dili dersleri aldı. Öğrencilik yıllarında düzenlenen edebiyat etkinliklerinde görev aldı ve burada ömür boyu dostluk sürdüreceği, aynı zamanda gelecekteki yayıncısı olacak olan şair Max Brod ile tanıştı. Flaubert, Dostoyevski, Goethe ve Gogol gibi yazarları derin bir tutkuyla okudu; bu okumalar onun anlatısındaki evrensel yabancılaşma temasını biçimlendirdi. Hukuk eğitimini tamamladıktan sonra kısa bir süre Prag mahkemesinde staj yaptı ve ardından bir sigorta şirketinde çalışmaya başladı. Bu iş ona maddi güvence sağlasa da yazma arzusunu bastıramıyordu. Gündüzleri büroda geçirdiği uzun saatlerin ardından geceleri yazı masasına dönüyor, öykülerini çoğu kez sabaha kadar kaleme alıyordu. İlk hikâyeleri Hyperion dergisinde yayımlandı. Max Brod’un desteğiyle ilk kitabı Gözlem yayımlandı. Ardından Hüküm, Dönüşüm, Ceza Sömürgesi ve Bir Köy Hekimi geldi. Bu dönemde Felice Bauer ile iki kez nişanlanmasına rağmen ilişkileri Kafka’nın kararsızlığı ve sağlık sorunları nedeniyle sona erdi. Tüberküloz teşhisi aldı, hastalığı ilerledikçe devlet memurluğundan erken emekliye ayrıldı ve yazıya daha çok zaman ayırdı. Berlin’e taşınarak Dora Diamant ile birlikte yaşamaya başladı ancak hastalığı hızla ilerledi ve henüz kırk yaşındayken hayatını kaybetti. Ölümünden sonra dostu Max Brod’un yakılmasını istediği elyazmalarını gün yüzüne çıkarmasıyla dünya onu tanıdı. O günden bu yana Kafka adı, modern insanın yalnızlığını, yabancılaşmasını ve görünmez otoriteler karşısındaki çaresizliğini anlatan bir sembole dönüştü. Kısa ömrüne rağmen Kafka, insan ruhunun karanlığını aydınlatan o tuhaf, sessiz ışığıyla edebiyatın en derin yankılarından biri olarak yaşamaya devam ediyor.